İstisna Akdi Nedir Hukuk? Tarihsel Arka Plan ve Güncel Tartışmalarla Bir İnceleme
İstisna akdi, Türk Borçlar Hukuku’nda ve özel hukukta yer alan eser sözleşmesi olarak da anılan bir sözleşme türüdür. Bu yazıda, istisna akdinin tarihsel kökeninden başlayarak hukuki mahiyetine, günümüzdeki akademik tartışmalara kadar uzanan bir değerlendirme sunacağım.
Tarihsel Arka Plan: Eser Sözleşmesinin Kökenleri
Sözleşme hukukunun gelişiminde “iş görme” ya da “eser meydana getirme” yükümlülüğü taşıyan akitlerle karşılaşırız. Osmanlı döneminden önce de eser sözleşmesi niteliğindeki ilişkiler hukuk doktrininde yer almıştır. Özellikle İslam fıkhı literatüründe “istisnâ‘ akdi” olarak adlandırılan akit, bir sanatkârın özel olarak sipariş edilen işi gerçekleştirmesi olarak tanımlanmıştır. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Türkiye’de modern anlamıyla eser sözleşmesi kapsamına giren istisna akdi, 1926 tarihli Türk Borçlar Kanunu ve daha sonra 2011’de yürürlüğe giren 6098 sayılı Yeni Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenmiştir. Özellikle hizmet akdi ile eser akdi arasındaki farkların belirlenmesi açısından önem taşır. Hukuk sistemimizde istisna akdi olarak adlandırılan bu sözleşme türünde, akdin konusu “belirli bir işin gerçekleştirilmesi” ve “eser meydana getirilmesi” yükümlülüğüdür. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
İstisna Akdinin Hukuki Mahiyeti ve Unsurları
İstisna akdi, Türk Borçlar Kanunu’nun eser sözleşmesi başlığı altında yer alır. Hukuki anlamda şunlar göze çarpar:
- Sözleşmenin konusu, işin yapılması veya eser ortaya çıkarılmasıdır; yani yalnızca çalışma değil, sonuçta maddi veya manevi bir eser meydana getirilmesi öngörülür. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
- Taraflar arasında bağımlılık ilişkisi değil, bağımsızlık görece öndedir: işverenin iş göreni sürekli denetlemesi, çalışma süresini belirlemesi, mesaiye tabi kılması gibi unsurlar hizmet akdinde tipiktir. Oysa istisna akdinde esas olan “işin zaman ya da sürekli olarak yapılması” değil “işin sonucu”dur. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
- Ücretin ödenmesi bakımından da farklılıklar vardır: Hizmet akdinde ücret genellikle zaman ya da çalışılan gün üzerinden belirlenirken, istisna akdinde ücret işin tamamlanması ya da eserin ortaya çıkarılmasıyla bağıntılı olarak olabilir. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Yargıtay kararlarında da, binanın dış cephesinin boyanması gibi örneklerde, ilişkide zaman unsurunun ön planda olmaması, belirli bir sonuç hedeflenmesi halinde hizmet akdi değil, istisna akdinin söz konusu olduğu kabul edilmiştir. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
İstisna Akdi ile Hizmet Akdi Arasındaki Farklar
Bu farkları kısa biçimde özetleyelim:
– Hizmet akdinde: zaman belirli veya belirsiz süreyle çalışılması, işverenin denetimi, ücretin çalışma süresine bağlı olması
– İstisna akdinde: işin sona ermesiyle ya da eserin ortaya çıkmasıyla yükümlülüğün tamamlanması, bağımsız çalışmanın ağırlık kazanması, işin sonucu esas olması
Bu ayrım, hem tarafların hak ve yükümlülüklerini hem de sosyal güvenlik, iş kazası gibi alanlarda doğacak sonuçları etkiler.
Günümüzde Akademik Tartışmalar ve Uygulamalardaki Zorluklar
Günümüzde istisna akdi konusu, akademik literatürde eser sözleşmesinin sınırları, bağımsız yüklenici ile işçi arasındaki ayrım, sosyal güvenlik düzenlemeleri açısından yoğun biçimde tartışılmaktadır. Özellikle iş hukukunun sosyal güvenlik alanıyla ilişkisi bakımından “istisna akdine dayalı işlerde iş kazası sayılır mı?” ya da “istisna akdi kapsamında çalışanın statüsü işçi midir?” gibi sorular sıkça gündeme gelmektedir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
Ayrıca, dijital ekonomi ve serbest meslek alanlarının genişlemesiyle birlikte, klasik eser sözleşmesi tanımının ötesine geçen ilişki biçimleri ortaya çıkmaktadır. Bu da, istisna akdi kavramının sınırlarının yeniden düşünülmesini gerekli kılmaktadır. Örneğin, bir yazılım geliştirme sözleşmesi mi yoksa bağımsız yüklenici sözleşmesi mi olduğu tartışmaları yapılmaktadır.
Akademik bazı eleştiriler, istisna akdinin uzun süreli işlerde “hizmet akdi” gizlemesi haline geldiğini; bu durumda işçi olarak değerlendirilecek kişilerin bağımsız yüklenici şeklinde sözleşmeye bağlandığını; işverenin kontrol unsuru yüksek olduğu noktada gerçek mahiyeti itibarıyla hizmet akdinin esas alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Pratik Örnekler ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Örneğin, bir mimarlık firmasının bir müşteriyle “projeyi tamamlayacağız ve teslim edeceğiz” şeklinde yaptığı sözleşme esasen bir istisna akdi niteliği taşır. Eğer firma işi belirli bir süre boyunca yürütüyor, mimari çizimleri sürekli revize ediyor ve firma çalışanlarını doğrudan masa başına oturtup kontrol ediyorsa; bu, hizmet akdine daha yakın bir ilişki olabilir.
Yüklenici, işverenin doğrudan mesai düzenlemesine, işe gel-git kontrolüne tabi değilse ve kendi işini belirliyorsa; o hâlde istisna akdi ilişkisi söz konusu olur. Bu ayrımı anlamak, tarafların haklarını koruması açısından önemlidir.
Sonuç
İstisna akdi, hukuk sistemimizde önemli bir sözleşme türüdür ve eser meydana getirme esasına dayanır. Hizmet akdinden farklı olarak, işin sonucu esas, bağımsızlık görece yüksektir. Tarihsel olarak eser sözleşmesi geleneği içinde yer almış ve bugünün çalışma hayatında da kendine özgü işleyiş biçimi ile varlığını sürdürmektedir. Ancak uygulamada sınırların bulanıklaşması, yeni iş modellerinin ortaya çıkması sebebiyle istisna akdi kavramının yeniden yorumlanmasını gerektirmektedir.
Eğer siz de karşılaştığınız sözleşme biçimlerinde “istisna akdi mi yoksa hizmet akdi mi?” sorusunu düşündüyseniz, sözleşmenin hukuki niteliğini uzman bir hukukçuyla birlikte değerlendirmeniz yerinde olacaktır.
::contentReference[oaicite:7]{index=7}